Ameliyatsız Varis

Ameliyatsız Varis Tedavisi Nedir?

Ameliyatsız varis tedavisi, cerrahi olmayan yöntemlerle varisin tedavi edilmesi demektir. Geleneksel cerrahi müdahalelerin yerine kullanılan bu yöntemler, daha az hasar bırakır ve daha az risk içerir. Skleroterapi, radyofrekans ablasyonu, lazer ablasyonu, kompresyon çorapları, egzersiz ve diyet gibi tedavi yöntemler ameliyatsız varis tedavileri arasında sayılır.

Konservatif Tedavi Yöntemleri

Konservatif tedavi yöntemleri ilaç veya cerrahi müdahale gerektirmez. Bu yöntemler hastalığın erken evrelerinde ve hafif şekilde seyir eden varis tedavilerinde kullanılır. İleri evrelerdeki hastalarda da konservatif tedavi yöntemleri, yardımcı bir yöntem olarak kullanılabilir. Kompresyon çorapları, egzersiz ve diyet konservatif tedavi yöntemleri arasına girer.

Kompresyon Çorapları

Kompresyon çorapları, bacaklardaki kan dolaşımını arttırmak için kullanılan bir varis tedavisi yöntemidir. Bacaklarda kan birikmesi, varis gibi sorunlara neden olabilir. Varis tedavisinde kullanılan kompresyon çorapları, bacaklara basınç uygulayarak kanın kalbe doğru akışını hızlandırarak ödem oluşumunu da engeller. Kompresyon çorapları farklı türlerde ve basınç seviyelerinde olabilir. Hastaya uygun olan kompresyon çorabı ve basınç seviyesi, doktor tarafından belirlenebilir.

Egzersiz ve Diyet

Varis tedavisinde egzersiz ve diyet, hastalığın semptomlarını hafifletmek ve daha fazla varisin gelişimini önlemek için destekleyici bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Aşırı kilo, varis oluşumu nedenlerinden sayılabilir. Düzenli ve sağlıklı beslenmek hem varis oluşumunu azaltır hem de önlemeye yardımcı olur. Düzenli egzersiz, bacak kaslarının daha güçlü hale gelmesini sağlayarak kan dolaşımını hızlandırır ve bacaklardaki toplar damarların daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Varis tedavisinde yürüyüş, koşu, bisiklet sürme etkili olan egzersizler arasındadır.

Skleroterapi Yöntemi

Skleroterapi yöntemi varis tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Özel bir çözeltinin varisli damar içerisine enjekte edilmesi yoluyla uygulanır. Bu sayede varisin küçülmesine ve yok olmasına yardımcı olur. Küçük veya orta boyutlardaki varislerin tedavisinde skleroterapi yöntemi kullanılır.

Sıvı Skleroterapi

Sıvı skleroterapi yöntemi, varis tedavisinde etkilidir. Sıvı haldeki skleroterapi solüsyonu damar içerisine enjekte edilir. Lokal anestezi ile kısa bir sürede uygulanabilir. Damar içerisinde hasar yaratarak varislerin küçülmesine veya yok olmasına neden olur. Sıvı skleroterapi sonrası, bacaklara basınçlı bir bandaj uygulanarak, kanamanın ve şişmenin önlenmesi hedeflenir.

Köpük Skleroterapi

Köpük skleroterapi, varislerin ortadan kaybolmasına yardımcı olan bir tedavi yöntemidir. Kullanılacak maddenin köpük haline getirilmesi ve varisli damarlara enjekte edilmesi işlemidir. Köpük skleroterapi genellikle büyük ve çok karmaşık hale gelmiş varislerin tedavisinde uygulanır.

Mikro-Skleroterapi

Mikro-skleroterapi, varis tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Çok küçük ve yüzeysel haldeki varislerin tedavisinde kullanılır. Lokal anestezi bile gerektirmeyen bu işlem, hafif bir rahatsızlık hissi verebilir. İnce iğneler kullanılarak yapılır ve hasta hemen günlük hayatına dönebilir.

Endovenöz Ablasyon Yöntemleri

Endovenöz ablasyon yöntemleri, büyük ve karmaşık varisleri tedavi etmek için kullanılan bir ameliyatsız varis tedavisi yöntemidir. Varisli damarların duvarlarına, özel bir ısıtma veya lazer uygulayarak varislerin küçülmesine veya yok olmasına neden olur. Lokal anestezi altında yaklaşık bir saat kadar süren işlemlerdir. İşlem sırasında, bir kateter veya lazer fiberi damar içine yerleştirilir ve duvarlardaki hasar, ısıtma veya lazerle oluşturulur. Endovenöz ablasyon yöntemleri sonrasında mutlaka kompresyon çorapları kullanılır.

Radyofrekans Ablasyonu

Radyofrekans ablasyonu varis tedavisinde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Radyofrekans ablasyonu işlemi öncesi lokal anestezi uygulanarak, damarın içine bir kateter yerleştirilir. Kateterin ucunda bulunan elektrot, radyofrekans enerjisi ile damarın iç yüzeyini bozar. Estetik görünüm olarak başarılı bir tedavi yöntemidir.

Lazer Ablasyonu

Lazer ablasyonu, varis tedavisinde uygulanan endovenöz ablasyon yöntemlerinden biridir. Lokal anestezi ile varisli damarların içerisine lazer fiberi yerleştirilir. Varisli damara küçük bir iğne aracılığıyla giriş yapılır ve lazer ışınları ile o damara hasar vererek tamamen yok olması sağlanır. Lazer ile tahrip edilen damar, vücuttan zamanla yok olur.

Hangi Tedavi Yöntemi Hangi Durumlarda Kullanılır?

Ameliyatsız varis tedavisinde hangi tedavi yöntemlerinin hangi durumlarda kullanılacağı, hastanın durumuna göre belirlenir. İlk olarak çok hafif olan varislerde konservatif tedavi yöntemleri olan egzersiz, diyet ve kompresyon çorapları kullanılır. Küçük veya orta boyuttaki varislerin tedavisinde ise skleroterapi yöntemleri tercih edilebilir. Köpük skleroterapi, sıvı skleroterapi, mikro-skleroterapi yöntemleri doktorunuzun sizin için önerileriyle uygulanır. Endovenöz ablasyon olarak bilinen radyofrekans ve lazer ablasyonları, büyük ve karmaşık varislerin tedavisinde kullanılır.

Ameliyatsız Varis Tedavisinin Avantajları

Ameliyatsız varis tedavisinin avantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir.

• Ameliyatsız varis tedavisi, cerrahi müdahale gerektirmediği için daha az hasar bırakır. Ağrı, şişlik, morarma, enfeksiyon gibi sorunlar daha az görülür.
• Ameliyatsız varis tedavileri sonrasında hastalar günlük hayatlarına hemen veya sonraki gün dönebilirler.
• Lokal anestezi kullanılan ameliyatsız varis tedavisinde işlem genellikle ağrısızdır.
• Daha az maliyetli olduğu için de tercih sebebidir.
• Ameliyatsız varis tedavisinde görünümde herhangi bir estetik sorun oluşmaz.
• Cerrahi yöntemlere kıyasla daha az risk taşır.

Ameliyatsız Varis Tedavisinin Dezavantajları ve Yan Etkileri

Ameliyatsız varis tedavisinin dezavantajları ve yan etkileri aşağıdaki gibi sıralanabilir.

• Ameliyatsız varis tedavisi sonrasında, tedavi bölgesinde hafif ağrı, şişme veya morarma görülebilir. Ancak, bu semptomlar genellikle hafiftir ve birkaç gün içinde kaybolur.
• Bazı durumlarda, ameliyatsız varis tedavisi tek başına yeterli olmayabilir ve tekrarlanması gerekebilir.
• Çok nadir şekilde, damar tıkanıklığı, sinir hasarı gibi ciddi yan etkiler görülebilir.
• Yine çok sık görülmeyen ama olabilecek bir yan etki de skleroterapi enjeksiyonlarına vücudun alerjik reaksiyon göstermesidir.
• Skleroterapi ve diğer ameliyatsız varis tedavileri, tedavi bölgesinde geçici cilt renk değişikliklerine neden olabilir. Bu da geçici bir durumdur.

Ameliyatsız Varis Tedavisi Kimlere Uygulanmaz?

Ameliyatsız varis tedavisi kesinlikle hamile kadınlara uygulanamaz. Hamilelik sırasında kan dolaşımı ve hormonal değişiklikler varis tedavisi için bir engel olabilir. Ağır kardiyovasküler hastalığı olan kişilere varis tedavisi uygulanamayabilir. Derin ven trombozu olan kişiler de ameliyatsız varis tedavisi için uygun olmayabilir. Kan pıhtılaşması sorunu tedavi edilirse varis tedavisi uygulanabilir. Cilt enfeksiyonu olan hastalara da uygulanması önerilmez. Kan sulandırıcı, kan pıhtılaşmasını engelleyici ilaçlar kullanan kişiler de uygun değildir.

Ameliyatsız Varis Tedavisi İşlemi Sonrası Ne Beklenir?

Ameliyatsız varis tedavisi sonrasında mutlaka 2-3 hafta boyunca doktorun önerdiği şekilde kompresyon çorapları kullanılmalıdır. Hafif ağrı ve rahatsızlık görülebilir ama bu durum geçicidir. Hangi yöntemin kullanıldığına bağlı olarak hastalar genellikle günlük hayatlarına hemen dönerler. Birkaç gün dinlenme gerekebilir. Tedavi yöntemine ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak varis tedavisi birden fazla seans gerektirebilir. Ameliyatsız varis tedavisi çoğunlukla başarılı sonuçlar verir ve varis görünümü azaltılır.

Ameliyatsız Varis Tedavisi İşlemi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ameliyatsız varis tedavisi işlemi sonrası doktorunuzun önerilerine uymanız gerekir. Dikkat edilmesi gereken birkaç nokta bulunur. Özellikle kompresyon çoraplarını düzenli kullanmayı ihmal etmemek gerekir. Bu çoraplar kan akışını düzeltir ve ödem azaltır. Yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme gibi etkili egzersizler yapılmalıdır. Ağır kaldırmaktan, tedavi sonrasında birkaç gün boyunca sıcak su ve saunadan kaçınılmalıdır. İyileşme sürecini doktorunuzla iletişimde kalarak takip etmeniz gerekir.