Dış varisler, deriye ve yüzeye yakın yerdeki damarlarda oluşan varislerdir. Ağrısız olan dış varisler daha çok estetik görünümü olumsuz etkilemektedir. İç varisler daha çok riskli iken dış varisler genellikle görünüm şikayetleri oluşturmaktadır. Dış varisler hakkında daha çok bilgi alabilmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.
Dış Varis Nedir?
Bacaklarımızda kirli kanı alarak kalbe ve akciğere doğru yol alan iki adet toplardamar mevcuttur. Bu damarlardan birisi kasların içinde olan esas ana damardır. Burada varis oluşumuna iç varis denmektedir. İkinci toplardamar ise derinin hemen altında olan küçük damardır. Burada oluşan varise de dış varis denmektedir. Kasların dışında bulunduğu için dış varis adı verilmektedir. Cilt yüzeyine yakın şekilde görülen dış varisler en çok görüntü kaygısı yaratmaktadır.
İç Varis ile Dış Varis Farkı
İç varisler ile dış varisler; oluşum yerleri, semptomları, tehlike düzeyleri, tedavi ve tanı süreçleri açısından oldukça farklıdır.
- Öncelikle iç varisler derin toplardamarlarda gelişirken, dış varisler yüzeysel toplardamarlarda gelişmektedir. Dış varisler derinin hemen altında oldukları için herhangi bir darbede kanama riski bulunmaktadır.
- İç varisler ana damarda oluştuğu için büyük komplikasyonlara ve sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Dış varislerin ağrısız olduğu ve genellikle estetik problem olduğu bilinmektedir.
- Dış varisler dışarıdan gözle görebildiğimiz varislerdir. Şişebilir ve cilt yüzeyinde belirginleşebilirler. İç varisler ise dışarıdan görünmeyen varislerdir.
- Dış varisler ağrı veya fiziksel belirtiler oluşturmamaktadır. İç varisler ise ağrı, şişlik, yanma, kramp gibi hisler meydana getirmektedir.
- İç varisler radyofrekans ablasyon, ilaç tedavisi, cerrahi müdahale gibi tedavi yöntemleri içermektedir. Dış varisler ise lazer tedavisi, skleroterapi, ilaç tedavisi, kompresyon çorapları ile tedavi edilebilmektedir.
Dış Varis Belirtileri
Dış varisler derinin hemen altında bulunan damarlarda meydana geldiği için cilt yüzeyine yakın şekilde görünürler. Genellikle ağrısız varislerdir ancak görüntüsü kişinin istemediği bir durumdur. Varisler görüntü olarak bacaklarda mavi-mor renklerde ince veya kalın damar görünümleri yaratmaktadır. Bacaklarda kaşıntı, uyuşukluk, şişlik, ağırlık hissi görülebilmektedir.
Dış Varis Neden Olur?
Varislerin oluşumunda birçok faktör rol oynamaktadır. Bunlar arasında yaş, beslenme, uzun süreli aktiviteler gibi farklı etmenler vardır. Bu faktörler damardaki kan basıncının artmasına, damarların duvarlarının zayıflamasına, damarın büyümesine, böylece şişkin ve kıvrımlı damarların oluşmasına yol açmaktadır. Varis nedenleri;
- Genetik faktörler,
- Hamilelik,
- Fazla kilo, obezite,
- Uzun süre hareketsiz durmak,
- Uzun süre ayakta durmak,
- Dar kıyafetler giymek,
- Hormon tedavileri almak gibi faktörler sayılabilmektedir.
Dış Varis Tedavisi
Dış varis tedavisi, hastanın durumuna göre farklı yöntemlerle uygulanabilmektedir. Tedavi seçenekleri arasında varis çorabı, skleroterapi, lazer tedavisi bulunmaktadır. Dış varisler için en sık uygulanan yöntem kompresyon çoraplarıdır. Varis tedavisi için özel üretilmiş bu çoraplar, bacakları belirli bir ölçüde sıkmaktadır. Kan dolaşımını destekler ve bacaklarda varisten dolayı oluşan şişliği azaltır. Dış varis için ilaç tedavisi de varisli damarların genişlemesini kontrol ederek damar duvarlarını güçlendirir.
Dış varis tedavisinde en sık kullanılan yöntem skleroterapidir. Bu tedavi yöntemi özel bir solüsyonun enjeksiyon ile damarların içine verilmesidir. Böylece varisli damarın içinin tahrip olup kapanması sağlanır. Daha çok küçük veya orta boyutlu dış varislerde kullanılmaktadır. Varis çorabı kan akışını aşağıdan yukarıya doğru yönlendirmeye yönelik şekillendirilmiştir. Damardaki yüksek basıncı engellemekte ve varis hastalığının ilerlemesini önlemektedir.
Cerrahi tedavi, büyük ve şiddetli varislerde işe yaramaktadır. Karmaşık olan büyük varislerde cerrahi operasyon tercih edilmektedir.
Lazerle varis tedavisinde de lazerin enerjisinden yararlanılmaktadır. Yayılan ısı ile sorun olan damarın küçülmesi sağlanabilir ve zamanla vücut içerisinde emilir. Cilde zarar verilmeden damarın yok edilmesi amaçlanmaktadır.
Radyofrekans ablasyonu, katater yoluyla damarın içine radyofrekans verilmesi işlemidir. Damarın kapanmasına ve kan akışının düzelmesine yarar sağlamaktadır.
