Kılcal damarlar tel enjekte ya da örümcek ağı diye de bilinen damarlar tedavi metotları çeşitlilik arz ediyor. Bunların arasında mikrositik terapi dediğimiz kılcal damarın içerisine çok ince uçlu bir iğneyle girip tedavi etmek. Transdermal lazer diye bahsettiğimiz damarın üzerinden deri üzerine üstünden yapılan lazer atışlarıyla damarı yok etmek veyahut da radyofrekansla ufak bir iğne yardımıyla o bölgeye dokunarak yok etmek mümkün. Bunlar temel tedavi metotları bunların birbirlerine göre tabi ki artıları ve eksileri var lazer ve transdermal olarak uygulanan yine radyofrekans metodu ısı üreten sistemler, ilaç uygulaması içeren tabi ki mikrositik terapinin de beraberinde getirdiği alerjik reaksiyon veya ciltte yara oluşması ciltte lekelenme oluşması gibi riskler mevcut olabilir. Bunlara karşılık başarı oranları oldukça yüksek oldukça etkili tedaviler ve hastalıkların en önemli sıkıntılarından biri olan kozmetik tabloyu çok hızlı bir şekilde çözebiliyor. Bu tedavi metotları seanslar halinde uygulanan ve bölge bölge hastanın ihtiyacına göre planlanan metotlar olarak seçiliyor. En önemli tercih burada tabi ki hastanın beklentisi ve bu beklenti sürecinin doğru yönetilmesinden geçiyor. Biz işlemi yaptıktan sonra bir daha çıkmayacak veyahut da kesinlikle bir daha varis oluşmayacak gibi bir şey teknik olarak mümkün değil. Olan damarları yok edebiliyoruz yeni damarlar oluşumunu engellemek teknik olarak mümkün değil. Bunun en önemli sebebi cinsiyet, ailevi yatkınlık, kadın olmanın getirdiği gebelikler ve hormonlar özellikle doğum kontrol ilaçları ,alerjik bünyeler, dolayısıyla hani bunların çoğu yapısal durumlar olduğu için bunları sizlerden almak mümkün olmuyor.